Thursday, February 19, 2009

BEN VARIM , OLUŞUYOR ; GELİŞİYORUM

Çocuk eğitiminde amaç her çocuğun bir birey olduğunu kabul ederek, bunu çocuğa, temelinde ilgi, sevgi , tutarlılık ve kararlılık olan iletilerle hissettirerek, kimliğinin gelişmesini sağlamaktır.

Çocuğun okula başlamasıyla, çocuk grup çağına girer ve toplumsal bilinci şekilllenmeye başlar. Arkadaşlarıyla ilişkileri çocuğa toplumsal yaşamda uyumlu birey olmayı öğretir. İçinde yaşadığı eğitim ortamında onun kişilik sahibi, farklı birey olarak, belirli hakları olduğunun kabul görmesi, çocuğun başkalarına saygılı davranmasını, hakkını korumasını, önder olmasını ve sorumluluk almasını sağlar.

O gün öğretmen , öğrencilerini oyun salonunda toplar. O dersin amacı çocukların grup kimlikleri üzerinde kendi kararlarını almaları ve bu kararları yaşarken kendi doğrularını bulmalarını sağlamaktı. Oyunun adı; “Devler , cüceler ve sihirbazlar” dı.

Öğretmen çocuklara oyunu anlatır. Çocuklar sevinçle yerlerinde duramazlar. Öğretmen çocuklara seslenir: “Şimdi karar vermeniz gerek. Siz nesiniz? Dev mi? Cüce mi? Sihirbaz mı?” çocuklar olmak istedikleri kimliklerin gruplarını oluştururken, kararını değiştirip başka gruba geçenler de oluyordu. O sırada yanına yaklaşan Ayşem kaygı dolu ince, titrek bir sesle öğretmenine “Deniz kızları ne tarafta duracaklar öğretmenim? “ diye sorar. “Deniz kızlarının grubu yok” der öğretmen. Ayşem kararlı bir ses tonuyla “ Yoo , var , ben deniz kızıyım “ der. Ayşem kendini sihirbazlara , devlere , cücelere yakın bulmuyordu. Kendi grubu olmadığı için oyundan çıkıp duvar dibinde kaybedenlerin yerinde durmak da istemiyordu. Kendi kimliği deniz kızıydı. Deniz kızlarının da bir grubu olduğuna ve bu grubun yerini öğretmeninin bilmesi gerektiğine inanıyordu. Anlatılan normlara uymayanlar kendilerine gösterilen kalıplarla şekillenmeyi reddedenlerder... Nerede duracaktı deniz kızları? Öğretmen Ayşem’in desteklenip yüreklendirilerek kendine güven duymasını sağlamasını gerektiğini düşünerek “Deniz kızları oyun salonunun parlak yıldızlarla süslü sahne perdesinin önünde duracaklar” der. Gruplar oluşup oyun başladığında Ayşem rolünü oynarken yüzü gülüyordu , çok mutluydu.

Desteklenen çocuk daha bağımsız girişimlerde bulunarak yeni şeyler üretme isteğinde olacaktır. Onun kişilik sahibi , farklı birey olarak tanındığını hissetmesi, belirli hakları olduğunun kabul edildiğini anlaması , onu mutlu ve kimlikli kılacaktır.

Çocuklarımızla iletişimimizde :
* Hoşgörülü olalım ki , sabırlı olmayı öğrensin.
* Destekleyip yüreklendirelim ki , kendine güvensin.
* Hakkına saygı gösterelim ki , adil olmayı öğrensin.
* Övelim ve beğenelim ki , takdir etmeyi öğrensin.
* Güvenerek sevgi ile dostça davranalım ki , umutlu , güzel insan olsun.

Türkan Yılmaz(Annem:)
Emekli Eğitimci

No comments: